Dinlesin herkes beni, o-ho-ho, e-he-hey! Bu papağanı - denizler korsanını: Ben bin bilmem kaç yılında doğmuşum Muz ve liana ormanında. Babam Kakadu papağanıydı, O zamanlar henüz konuşmazdı. Uzun zaman geçmeden ayrıldım bakir ormandan, Korkunç Fernando Kortez beni esir aldı. Zavallı babama bağırdı çağırdı, Babam cevap veremedi Fernando’ya, Veremezdi, zaten konuşamazdı. Öcümü almak için - sabahtan akşama kadar Tek üç kelime öğrendim, sadece üç. İnadına zorladım kendimi - tekrar et: "Karamba!", "Korrida!!" ve "Lanet olsun!!!" Dinlesin herkes beni, o-ho-ho, e-he-hey! Bu papağanı - denizler korsanını: Bir kasırga bizi dönüş yolunda yakaladı, Benim için çok daha zor oldu. "Brig" isimli bir İngiliz fırkateyni Geldi ve gemimize borda etti. Göğüs göğüse savaş oldu, üç gece, iki gündüz, Kötü korsanlar beni esir aldı. Farklı farklı gemilerle yüzdüm, Ekvator civarında, kuzey buzlarında. Farklı korsan gemilerinde. Kahve verdiler bana, kakao, yiyecek, Onları selamlayayım diye: "how do you do?" Ama ben sabahtan akşama dek tekrar ettim: "Karamba!", "Korrida!!" ve "Lanet olsun!!!" Dinlesin herkes beni, o-ho-ho, e-he-hey! Bu papağanı - denizler korsanını: Yüz yıl kadar gezdim durdum bir korsan olarak, ne mi oldu? Düşkün tayfanın biri Sattı beni esarete kör bir kuruşa, Ama artık konuşmayı öğrenmiştim. Bir Türk paşası ayağımı kırdı ortadan ikiye, Ona: "Paşa salam!" dedim diye, Paşayı bir krizdir tuttu, Yazdığımı, okuduğumu, şarkı söylediğimi Ve hatta dans ettiğimi öğrendiğinde. Hindistan’ı gördüm, İran’ı ve Irak’ı. Ben özel biriyim, aptal bir kıç değil. Böyle düşünen sadece vahşiler. Karamba!, Korrida!! ve Lanet olsun!!!
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2011