Suç bende - gözyaşı döküp, ah vah ediyorum, Düştüm başkasının derin tekerlek izine. Kendi yolumu kendim çizmiştim - Şimdi ise bu tekerlek izinden dışarı çıkamıyorum. Eğri büğrü, kaygan kenarlı Bir tekerlek izi bu. Lanetliyorum onu bırakanları - Birazdan sabrım tükenecek - Kötü bir öğrenci gibi çekimliyorum: Tekerlek izini, izinde, iziyle... Niye yerimde duramıyorum - ne küstahım, - Aslında tekerlek izinde her şey yolunda: Kimse çarpmaz, silmez - şikayet etmeye gerek yok, - Biraz daha öne gitmek istersen - sorun yok! Yiyecek-içecekte geri çevrilme yok Bu konforlu tekerlek izinde - Heyecanlı heyecanlı kendime kabul ettirdim: Buraya düşen bir tek ben değilim, - Öylece kalmalı - tekerlek tekerleğe! - Böylece ulaşırım herkesin gittiği yere. İşte kendinde olmayan biri haykırdı: "hadi, yol ver!" - Ve tartışmaya başladı tekerlek iziyle aptallığından. Ağız dalaşında sonuna kadar tüketti ruhunun yakıtını - Sübaplarda uçtu gitti, piston kolu da. Ama kenarları kısalttı - Ve daha geniş oldu tekerlek izi. Birden önünde başka bir iz belirdi... Bu tuhaf adamı bir hendeğe yönelttiler, Bize yani arkasındakilere engel olmasın diye Başka bir tekerlek izinde yola devam edecek. Bak işte bana da bir bela musallat oldu-starter kafayı yedi, Bu şimdi seyahat değil, sürünüş. Çıkıp biraz itmek lazım - yeterli hız yok, - Belki biri geliverir de çeker biraz. Boşa bekliyorum bir yardım eli - Başkasının bu tekerlek izi. Tükürebilseydim keşke yüzüne bu kokuşmuş paslı Başkasına ait tekerlek izinin, - Onu ben de derinleştirip Arkadakilerin ümitlerini öldürüyorum. Soğuk bir ter boşandı kemiklerime dek, Tahta üzerinde birazcık daha öne çıkmışım, - Bakıyorum - aşındırmışlar kenarını bahar dereleri, Tekerlek izinden çıkabilecek bir yer var - kurtuluş! Lastiklerin altındaki çamurla tükürüyorum Bu başkasının tekerlek izine Hey, arkadakiler, benim gibi yapsanıza! Yani arkamdan gelmeyin. Bu sadece benim tekerlek izim, Kendi izinizi kendiniz belirleyin!
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2011