Annemle ve babamla yaşardım Arbat’ta Keşke hep öyle olsaydı ya! - Şimdilerde revirdeyim - Sargılar içinde, yatakta... Şerefimiz, gözümüzün nuru Klava’mız - Hemşiremiz - aydınlık ışığımız!.. Sağımda yatan, yürüdü Tanrı’ya, Solumdaki, daha hayatta. Bir gün, sanki gaz dumanında Sol yanımdaki komşu bana Dedi: "Delikanlı baksana, Ama senin ayağın yok". Olur mu öyle şey? yalan kardeşler, - O belki şaka yaptı, "Keseceğiz!" dedi bana doktor, "Ama sadece parmakları". Soldaki yatak komşum, Güldü, eğlendi benle, Gece uykusunda bile Ayağım girdi düşüne. Alay etti: ayağa kalkamazmışım, Bir daha karımı göremezmişim, Sen, kendi haline bak, yoldaş, Sen kendi derdine yan! Eğer topal olmasaydım Yataktan aşağı inerdim - O soldaki yatak komşumun Gırtlağını dişlerdim! Yalvardım hemşire Klava’ya Göstersin ne haldeyim... Sağdaki yaşasaydı, - Doğruyu ondan dinlerdim.
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2011