Ayyaşlık nöbetim yalnızlığımdan değil - Geceleri sesler işitiyorum... Duyuyorum ki biri adımla sesleniyor, - Dönüyorum - iblis, - işte bu mucize! İblis yüzünü ekşitti ve göz kırptı, Bense ona usulca dedim ki: "Kardeş, ben konyak içip acayip kafa buldum! Ama sen, galiba ispirto çekiyorsun... Kulak ver, ib-iblis-şe-şeytan, Otur yanıma - çok memnun olurum... Yoksa, şeytan alsın, korkak mısın?! İn omuzlarımdan, değilse istavroz çıkarırım!" İblis dedi ki, Borisov’la tanışıyorlarmış - Şu bizim ayyaş apartman yöneticisi, - İblis ağzını tıka basa ekmekle doldurdu, İğrenmeden ver etti konyağı. Konyak bitti - yeise mahal yok, - Üç istasyon gider, bulup alırız. Ben yoruldum, istasyona benim iblis kendi gitti... Uyanıyorum - yine iblis, - korkuyorum: Ya o yeniden düşlerime girdi, Ya da ben ona (ufaktan) görünüyorum. İblis okkalı bir küfür savurdu, sonra Öpmeye kalktı, kuyruk salladı. Ona gülmekten karnıma ağrılar girdi, Sordum: "Sizin o cehennemde Sarhoşlara yaklaşım nasıl - Diyorlar ki, onları alkolde kızartıyorlarmış!?" İblis yine ağzını bozu ve dedi: "Orada da o yanlış arkadaş var, baloyu yöneten!" ...Her şey bitti, oda daha bir aydınlandı, - İblisin kafası iyi olsun istedim, Ama eridi gitti iblis girdabın içinde... Halihazırda bekliyorum - bir sonraki ziyaretini... Ben o kafası üşütüklerden değilim, Kendi başıma kalmaktansa, iblisle olmayı yeğlerim.
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2012