Hadi çak bakalım, zahmet değilse. Sizin için hayat üç kuruş, benim içinse amaç. Fötrlü olan1, hadi iddiaya: Ben yüz metreden, sen silah dayayıp. Şanssız dağılım, ama ben korkak değilim. İşte, onluk - karo ası2! Sen iddia uğruna silah dayayıp ateş ettin, Ben keskin nişancıyım ya, sense ucuz şantör. Nereye kaçabilirsiniz ki? Bir atışımla - bam, Dokuzluk3 kalbe, onluk alna! Beyaz sayfaya kara bir nokta gibi Uzandı o gece hayatıma.
1 Fötrlü olan - fötr şapkalı anlamında değil, benzer materyalden yapılmış bir çeşit ayakkabı giyen anlamındadır.
2 Onluk karo ası - Mahkumların sırtlarına karo şeklinde damga vurulması (birkaç asır öncesine kadar) hatırlatılarak.
3 Dokuzluk - kurşunun ağırlığına istinaden kurşun anlamında kullanılmış. Yanı "dokuzluk kalbe - onluk alna" derken - "kabinden vurup alnına on yıllık hapis cezası almış.
 
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2015